Derideki leke problemi toplumda oldukça
sık rastlanmaktadır. Bu lekeler, kişide dış görünüşü
etkilediğinden kozmetik ve psikolojik problemlere neden
olabilmektedir. Özellikle yaz aylarında koruma kremi sürmeden
güneşe fazla maruz kalma sonucunda yüzde lekeler ortaya
çıkabilmektedir.
Cildimizin koyu ya da açık renkte
olmasını sağlayan deride bulunan melanin adı verilen
pigmentlerdir. Melanin pigmentinin özellikle yüz gibi görünen
bölgelerdeki bölgesel artışları cilt lekelerini oluşturmakta ve
kişiyi rahatsız etmektedir. En sık rastlanan güneş lekeleri
çiller (lentigo, efelid), melazma (gebelik lekeleri) ve yaşlılık
lekeleridir.
Etyolojide en önemli faktör güneşe
maruziyet ve genetik yatkınlıktır. Ayrıca gebelik, hormon
tedavileri (doğum kontrol hapları), kozmetikler, tiroid fonksiyon
bozukluğu, sistemik hastalıklar ve kalıtsal hastalıklar da
sorumlu tutulmaktadır. Bu durumların tespiti için çeşitli
testler yapılmaktadır.
İlaçlar (bazı kalp ve tansiyon
ilaçları, antibiyotikler (tetrasiklin grubu), epilepsi ilaçları )
ve bazı besinler (baklagiller, incir, dereotu, bergamut, limon) de
bazı kişilerde güneşe duyarlılık yaratma yoluyla lekeye neden
olabilir.
Özellikle bahar ve yaz aylarında yüz
bölgesine yapılan sir, ağda gibi uygulamalardan sonra, kimyasal
peeling uygulamalarından sonra lekelenme olabilmektedir.
Lekeler, çoğunlukla yanak, alın,
dudak üstü, çene gibi güneş gören bölgelerde ortaya
çıkmaktadır. Kadınlarda ve özellikle koyu tenli cilt tipi IV-VI
olanlarda daha sık görülür.
Leke tedavisi öncesi lekenizin bir
dermatoloji-cilt doktoru tarafından cilt analizi yapılarak teşhis
ve tedavi edilmesi çok önemlidir. Klasik olarak leke tedavisine kış
ayları ekim gibi başlanması önerilmektedir.
Hastalıkta melanositler ultraviyole
ile kolayca stimüle olabildiği için hastaların güneş
ışınlarından ve ultraviyole kaynaklarından kaçınılması,
spektrumu geniş güneşten koruyucu kremler kullanılması gerekir.
Daha önceki gebeliklerde leke gelişen kadınların gün boyu
güneşten korunması gerekir. Kozmetik ve ilaçlar gibi bazı
duyarlandırıcı ürünlerden kaçınmak önemlidir.
Leke tedavisinde topikal ajanlar,
dermabrazyon, kimyasal peeling, PRP, mezoterapi ve lazer gibi
işlemler uygulanır.
Lazerle leke tedavileri yaygın olarak
kullanılmaktadır. Q Switch lazer ile sadece sorunlu bölge üzerinde
çalışarak etrafındaki dokulara zarar vermeden lekeler tedavi
olabilmektedir. Melanin pigmenti içeren hücreleri yıkarak ve
derinin üst katmanını soyarak etkili olur. Q Switch lazer kollajen
üretimini uyarak cildin gençleşmesine yardımcı olur. Cildin
gerginliği artar, gözenekler sıkılaşır, renk ve ton farkları
azalır. İşlem sonrası dönemde günde en az iki kere 30 SPF ve
üzeri güneş koruyucu krem kullanılması gereklidir.
Dermatoloji Uzmanı
Dr. Pelin TAŞKIRAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder