Kefir,
Kafkas kökenli ve son zamanlarda popülaritesi artmış olan bir
besindir. Sütün mayalanmasıyla elde edilen krema kıvamında,
hafif ekşimsi tadı olan fermente bir süt içeceğidir.Diğer
fermente süt ürünlerinden farkı; bakteri ve maya içeren kefir
tanelerinden yapılmasıdır. Kefir
taneleri beyaz-sarımtırak renkte, karnabahara benzeyen yapıda ve
fındık büyüklüğündedir.
Kefir
sindirim sisteminin dostudur, normal şartlarda bağırsaklarımızda
faydalı ve zararlı mikroorganizmalar vardır. Faydalı yani
probiyotik mikroorganizmalar yeterli tüketildiğinde bağırsaklarda
zararlı mikroorganizmaların çoğalmasını engeller. Bunun için
de probiyotik bakteri içeren besinler tüketilmelidir. Kefir , en
etkili probiyotik bakteri içeren bir besindir. Bir kaşık kefirde
70-100 milyon arası probiyotik bakteri bulunmaktadır.
Sütteki
tüm besin maddelerini içerdiği için kefirin beslenme değeri
yüksektir. Kefir , dost bakteriler ve mayalarla birlikte protein ve kalsiyum deposudur. Bunun yanı sıra B12, B1 ve K vitamini,
magnzeyum, potasyum ve fosfor mineralleri açısından iyi bir kaynaktır.
Kefir
içerisindeki probiyotik faydalı bakteriler sindirim sisteminin
düzenli çalışmasını sağlar. Aynı zamanda bağışıklık
sistemini güçlendirir. Kefir, kolesterolü bağlayarak yüksek kan
kolesterolünü düşürür. Böylelikle kalp damar hastalıkları
riskini azaltır. Yüksek protein içeriğinden uzun süre tokluk
hissi oluşturur. Kalsiyum ve magnezyum içeriği ile sinir
sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. İçerisinde
yer alan antioksidan bileşenleri ile kanserli hücre oluşumunu
engeller. Kefirdeki laktoz fermantasyon sırasında laktik aside
dönüştüğü için laltoz intoleransı olan bireyler kefiri
rahatlıkla tüketebilir.
Kefirin
tadını sevmiyorsanız, biraz sulandırıp içine nane veya dereotu
koyarak ayran gibi içebilir veya meyveleri blenderden geçirip kefire ilave ederek kahvaltıda tüketebilirsiniz.
Diyetisyen Selvi Akman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder