Genel İlke
Genler ve yiyecekler arasındaki bu uyumsuzluk hali şişmanlık, diyabet, koroner kalp rahatsızlıkları, hipertansiyon, felç, ülser, romatizma, yorgunluk, kanser gibi son yıllarda artış gösteren çok sayıda hastalığa neden olmaktadır.
Her yiyecek doğadaki şekline en yakın haliyle tüketilmelidir. 3 beyazdan – un tuz şeker – uzak durulmalıdır.
ET: Hem kırmızı et ve hem de tavuk için doğal yolla beslenen hayvan eti tercih edilmelidir. Salam ya da sucuk gibi gıdalar katkı maddesi içerdiğinden tüketilmemelidir. Ağır metal zehirlenmesi riski nedeniyle küçük balıklar tercih edilmeli ve çiftlik balıklarından kaçınılmalıdır.
YUMURTA:Mümkünse köy yumurtası tüketilmeli, önce beyazı zeytinyağı ile pişirilmeli ve sarısı çiğ olarak üstüne eklenmelidir. Pişirilirken margarin tercih edilmemelidir.
YAĞ: Sızma zeytinyağı, otlayan hayvanın yağından elde edilmiş tereyağı ve balık yağı gibi sadece doğal olanlar tercih edilmelidir. Margarin mümkünse hiç tüketilmemelidir.
SÜT ÜRÜNLERİ: Köy ya da mandıra sütü tercih edilmeli, eğer imkân yoksa pastörize günlük şişe sütü tüketilmelidir, kutu süt tercih edilmemelidir. İçerdiği çok sayıda probiyotiklerden ötürü kefir oldukça faydalıdır.
SEBZELER: Her çeşidi yenilebilir, daha çok çiğ tüketilmelidir. Doğal yetiştikleri için ebegümeci, semizotu, ısırgan otu gibi yabani otlar rahatlıkla tüketilebilir, omega-3 yönünden zengindirler. Sarımsak ve soğan antioksidan kaynağıdır, her gün rahatlıkla tüketilebilir. Patates yüksek nişasta içerdiğinden az tüketilmelidir.
MEYVELER: Taze olan tercih edilmeli, kayısı üzüm muz gibi şeker açısından zengin olan meyveler yerine çilek yaban mersini kızılcık gibi yüksek antioksidan etkiye sahip daha az şekerli meyveler tüketilmelidir.
BAKLAGİLLER: 12 saatte bir suyu değiştirilmek üzere en az 48 saat suda bekletilmeli ve mutlaka ağır ateşte -mümkünse güveçte- pişirilerek tüketilmelidir. Protein sindirimini ve bağırsaktan kalsiyum, demir, çinko emilimini azalttığı için soya tüketilmemelidir.
KURUYEMİŞLER: Kavrulmamış ve az tuzlu olanı tercih edilmeli, günde bir avuçtan fazla olmayacak şekilde tüketilmelidir. ( Ceviz, fındık, fıstık, ayçiçek)
TUZ: Yiyeceklerin içinde doğal olarak bulunan tuz bizim ihtiyacımızı karşılamaya yetecektir, bu yüzden yiyeceklerimize ekstradan tuz katmamıza gerek yoktur. Eğer medikal gereklilik yüzünden tuz tüketilecekse de doğal tuz ve sadece tencere yemeklerinin içinde tercih edilmelidir.
ŞEKER: Rafine şekerler ( çay şekeri, fruktoz gibi ) ve ondan yapılan yiyecekler kesinlikle tüketilmemelidir, fazla şeker tüketimi diyabet hastalığının baş nedenlerinden biridir. Onun yerine daha doğal çözümler ( pekmez, bal, esmer şeker gibi ) tercih edilmelidir.
TAHILLAR ve UNLU GIDALAR: Hamur işi yemeklerin içinde, hızlı emilen şeker miktarı yüksek olduğu için ensülin direncini arttırırlar, bu yüzden ekmek, pirinç, bulgur, makarna gibi yiyeceklerin tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalı, bunların yerine yine az miktarda da olsa tam buğday unundan veya kepekli undan yenmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder